Kendimize sormamız gereken çok güzel bir soru öncelikle Helenizmin önceki yüzyılda ne olduğuyla ilgilidir. Yunan devrimi Arnavut Hıristiyanlar tarafından yürütüldüğü için bunun spesifik bir şey olmadığı açık. Peki Helenizm neydi? Fenerlilerin, Bulgar Stefanos Vogoridis ve ünlü aileden Casanova Frankları gibi kendilerine yararlı olan ve kendi fener çevrelerine katılabilecek herkesi Yunanlaştırması Ortodoks Hıristiyan dini miydi?
Helenizmin ne olduğuna dair bu çok önemli sorunun cevabını ünlü Einstein 1915 yılında günlükleri aracılığıyla bizlere verecektir:
30 Mayıs 1915 – Yunanistan Büyükelçiliği askeri ataşesi Albay Franzis ile Helenizm hakkında konuştum. Onun için Helenizm bir ırk ya da din değil, bir fikirdir. Arnavutlar buna (Helenizm) batmış durumda ve albay, Yunan Yahudileri arasında da benzer duygular buluyor. Bana Büyük İskender 25 yıl daha yaşasaydı dünyada İsa’ya gerek kalmayacağını söyleyen bir Pers’ten bahsetti. Yunanlıların herkesin eşit ölçüde paylaştığı gizli, vatansever inancını seviyorum. Buradaki halk (Anadolu’da yaşayanlar) Helenizmin çöküşünün yasını tutuyor. Özgür Yunanistan’daki diğerleri, milliyetçiliği din olan ve Patrikhane etrafında toplanan yerel Rumlardan (Anadolu’da yaşayanlar) başka ideallerle uzlaşılmış ve büyütülmüş daha geniş bir anlayışa sahiptirler.
Einstein
Bu metin, 1918 yılında Atina’da basılan “1915’te Konstantinopolis’te Neler Oldu” başlıklı çok sevimli bir kitaptan alıntıdır. Elbette bu hepimizin yakından tanıdığı Albert ile ilgili değil, İstanbul’daki Amerikan Büyükelçiliği’nden Lewis Einstein ve günlükleriyle ilgili.
Ama Einstein’ın bir fikir olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz sanırım.
Helenizm gibi.
Share this content: